Bazı tanınmış ve sabıkalı ve bilgin Bahai tebliğcilerinin Bahailikten dönmeleri ve Bahailik
aleyhine çalışmaları bu inancın batıl ve içi boş olduğuna bir kanıttır. Çünkü çok sayıda tebliğciler
Bahailikten el çekmiş ve Bahailiğin üyeliğinden vazgeçmiş hatta Bahailik aleyhine de bazı eserler
yazmışlardır. Biz aşağıda bunlardan bir kaçını tanıtacağız.
1. Abdulhüseyn Ayeti Tefti: O, hocalık elbisesinde olan fazıl ve bilgin birisiydi. Hicri 1319 yılında
orta yaşlarındayken Bahai oldu. Ve Abdulbaha ona ‘Avare’ lakabını verdi. Ayeti’nin yazmış
olduğu “Kevakib Durriyyeh” kitabı Bahailiğin en önemli tarih kitaplarındandır. O Bahailikten
dönüp Müslüman olduktan sonra bu Kitaplar ilmi açıdan hiçbir geçerliliğinin olmadığını ilan
etti. Ve onun bu kitabı yazmasının sebebinin Bahailiğin baskı yapması olduğunu beyan etti.
Ayeti İslam’a döndükten sonra Bahailiği eleştiren ‘Keşfül Hiyel’ Kitapları yazdı. O ayrıca avare
künyesini kendi üzerinden attı ve yok saydı. Ve 1952 de vefat etti.
2. Hacı Mirza Hasan Niku: O da, Ayeti’nin Bahailikten tövbe etmesi zamanlarında Bahailikten
ayrıldı ve döndü. Hacı Mirza Hasan ‘Felsefeyi Niku’ Kitapları yazarak Bahailiğin temelsiz
olduğunu ve onun önderlerinin bozukluk ve fesatlarını açığa çıkardı. Niku dört ciltte yazmış
olduğu ‘Felsefeyi Niku’ Kitaplarda detaylı olarak Babilik ve Bahailik tarihini ve bu inançtaki
yazılı metinleri mantıklı olarak eleştirmiştir. Bu dört ciltlik Bahaiye reddiyesi 1927’den
1946’ya kadar bastırılıp yayımlanmış oldu.
3. Fezlullah Suphi: Fezlullah Muhtedi, Suphi adıyla meşhurdur. O Bahai bir ailede dünyaya geldi
ve Bahaullah ile olan uzak akrabalık yüzünden Bahai liderlerinin sır mahremi oldu. Ve
Abdulbaha’nın son 10 yıl ömründe onun özel kâtibi oldu. Suphi, İsrail’in Hayfa şehrinde
ikamet ediyordu. O Hayfa da olduğu dönemde Bahai önderlerinin nifak ve fesatlıklarına şahit
oldu. Ayrıca Şevki Efendi’nin fasık kişiliğini ve şiddetli kötülüklere sahip olduğunu görünce,
onun reisliğine ve önderliğine tahammül edemedi. Ve bu yüzden İslam dinine döndü. Ve
1946’da Müslüman oldu. Ömrünün son otuz dört yılını Şevki Efendi’nin fesatlıklarını ortaya
çıkarmak ve ifşa etmek için sarf etti. Ayrıca Bahailik aleyhine birçok kültürel faaliyetler yaptı.
O, İran’a dönerek 1933’te İran’ın Kültür Bakanlığında çalışmaya başladı. Aynı yılda ‘Suphi
Hatıraları’ Kitapları ve ayrıca 1956 ‘da ‘Peder Mesajı’ Kitapları Bahailik aleyhine yazdı. Suphi bu
iki kitapta Bahai liderlerinin yüzündeki perdeyi çekerek, onların gerçek yüzünü ortaya çıkardı.
Suphi bu kitapları yazmasından dolayı Bahailer tarafından birçok tehdit aldı.
4. Edip Mesudi adıyla meşhur olan Gulam Ali Guderzi: O, kuvvetli bir şair ve fazıl bir
edebiyatçıydı. Hocalık elbisesinde 12 yıl İslam dinini tebliğ ettikten sonra Bahai oldu. Ve 35
yaşından itibaren Bahailiği tebliğ etti. Ama 1959 yılında çok sefalı bir mümin olan babasının
irtibatı ve etkisiyle Bahailik inancından soğudu. Şah döneminde İran’ın gizli polis teşkilatı
Savak tarafından öldürülen iki oğlu ve bir kızının öldürülmesi onun İslam dinine dönmesini
çabuklaştırdı. Hayfa da ki Bahai merkezi olan Adalet Evi 1976 yılında onun Bahailikten ihraç
edildiğini ilan etti. Mesudi Müslüman olduktan sonra Masum İmamların(as) methinde birçok
şiir yazdı. Ayrıca 12. İmam Hz. Mehdi(af) için de çokça şiirler yazdı.
5. Mirza Salih İktisat Meragei: O, Bahailikten döndükten sonra, Bahailerin İslamiyet ve milliyet
karşıtı hainliklerini açıklayan ‘Uyanmak’ Kitapları yazdı. Mirza Salih İktisat İran’ın Merage
şehrinde Bahailiğin mübelliği ve sekreteriydi. O, Uyanmak Kitapları Bahailiğin hainliklerinin
ortaya çıkması yolunda 1928’de Tahran’da bastırdı ve yayımladı. Şunu da bilmeliyiz ki, eski
zamanlarda Merage şehrinde birçok babi Mirza Ali Muhammedi Bab’ın Peygamberlik
iddiasından sonra bu inançtan dönüp Müslüman oldular.
6. Mesihullah Rehmani: Mesihullah Rehmani, bir süre İran’ın Horasan şehrinde Bahailiği tebliğ
etti. fakat Bahailiğin gerçekliklerini keşfedince o inancın aleyhine kitap yazmaya başladı. Onun
Kitapların adı ‘Bahailik Temellerinin Batıllığı ve Onun Önderlerinin Hainlikleri ve Fesatlıklarını
Açılayan Doğru Yol’ idi.
7. Bayan Kuts İran: O, Bahai bir ailede büyüdü. Babası Abdülkerim Heyyat, Akka şehrinde
Bahaullahın hizmetçisiydi. Bayan Kuts, kendi babası,annesi ve eşi olan Rahmetullah Alai’den
ayrılarak İslam dinine döndü. Ve Bahailik aleyhine ‘Rahmet Barigası’ Kitapları yazdı.
8. Emani Şefa: O, Bahailikten ayrılıp dönükten sonra ‘San Paulo’dan Bir Mektup’ adında bir kitap
yazdı. Bu kitap Bahailiğin gerçek yüzünü tanıtmaktadır.
9. Bayan Mehnaz Raufi (Reha): O, Bahai olan bir ailede İran’ın Kürdistan bölgesinde olan
Senendeç şehrinde dünyaya geldi. Bayan Raufi, Müslümanlar ile irtibatı olduktan sonra ve
geniş ve detaylı araştırmalar neticesinde Bahailiğin batıl olduğunu anladı. Ve bu yüzden
Bahailik tarafından idari ve ruhani olarak ihraç edilerek kovuldu. O, babası ve annesine olan
şiddetli sevgisini rağmen mecburen onlardan ayrıldı. Ve bu güne kadar Bahailiği eleştiren
birkaç cilt kitap yazmıştır. Ki bunların en meşhuru ‘Talihsiz Gölge’ dir. Bu kitap İran’da Keyhan
yayınevi tarafından on defa basılmıştır. Bu kitap ilk olarak 2006 yılında bastırılmıştır. Onun
onuncu baskısı 2010 yılında yayımlanmıştır.
Bu makalenin sonunda şuna işaret etmemiz gerekir ki birçok Bahai mübelliğleri
Müslüman âlimleri ve bilginleri ile karşılaşınca Bahailiğin batıl olduğunu anlamışlardır. Ama
bir takım dünyevi hevesler ve Bahailikten olan korkuları yüzünden kendi tövbelerini ve
Bahailikten döndüklerini ilan etmediler. Bunların adını ve biyografisini Ayeti, Niku ve Suphi
kitaplarında bulabiliriz.