Bahailik geçmişine tarihsel bakış

Babi’lerin İran Şahı Nasiriddin Şah’a düzenlemiş oldukları başarısız suikast terör teşebbüsünden sonra Bahaullah’ın, Rus Elçisinin himaye ve telaşları sonucunda kesin ölüm cezasından kurtulmuş olduğunu ve Irak’a sürgün edildiğini öğrenmiştik. Bahaullah ve kardeşi Ezel arasında kopan kavga nedeniyle Osmanlı Devleti, Bahaullah’ı ailesi ve müritleriyle birlikte Filistin’e sürgün etti. Bahaullah’ın ölümünden sonra oğlu Abdulbaha Bahailerin yönetimini ele aldı. Abdulbaha da babası gibi Çarlık Rus İmparatorluğuna tamamen bağlıydı ve onlar için sürekli dua ediyordu. Fakat Çarlık yönetimi, Rusya’da Bolşevikler tarafından devrildikten sonra Abdulbaha ve yanındaki Bahailer, korunmasız ve desteksiz kaldılar. Osmanlı Devleti’nin topraklarında ikamet etmeye başladıkları için, bu kez de Osmanlı Devleti için dua etmeye başladılar. Abdulbaha, açıktan Tanrı’ya şöyle yalvarırdı:
“Tanrım seni Rahmani feyizlerin ve gizli teyitlerin ve semedani tevfiklerine ant veririm ki semavi Arşında yüce Osmanlı Devleti’nin Muhammedi hilafetinin yeryüzünde daha güçlü olmasını sağla. Tanrım bu yüce İmparatorluğun topraklarını her türlü afetten ve onun başkentini zorluklardan koru.”