Bahailikten dönüp müslüman olan Nesrin Resuli

Kırk dört yaşında olan Nesrin Resûli, çocukluğundan itibaren Bahai ortamında büyüdü. Ancak, kendisiyle aynı inançta olanların çalışmalarında gördüğü yozlaşma ve çelişkiler onu bu inançtan nefret ettirdi ve bu durum, Nesrin Resûli’nin doğrudan İslam’ı incelemesinin yanı sıra onu İslam’a ve Şiiliğe götürdü. O, Allah’ın en mükemmel ve son dini olan İslam’ın hakikati alanında yaptığı birçok araştırmayla, Bahai inancındaki tüm cehalet, batıl ve temelsiz inançlardan yüz çevirerek bu fırkanın hurafe ve utanç verici doğasına karşı oldu; dünyevi bütün zorlukları kabul ederek ahireti seçti ve İslam’a döndü. İslam’ı seçmesinden sonra Nesrin Resûli ile evlenen Hamun Sotudeh, ona çok yardımcı oldu.

Soru: Müslüman olmak için ilk kıvılcımı kim verdi?
Cevap: İlk anahtarı ve kıvılcımı kendi içimde bulmuştum. Başlangıçtan itibaren camilere, özellikle de Ezanın güzel sesine büyük bir şevk duydum. İslam dini ile tanışana kadar Müslümanların düşünce ve inançlarının bizimkinden çok farklı olduğunu görmekteydim. Müslümanların davranışları çok daha iyiydi ve bizden daha özgürdü; bu yüzden birçok sorum vardı ve bu konular beni araştırmamı sürdürmeye teşvik etti. Sonunda Hamun Sotudeh’in rehberliği ile birçok araştırma ve çalışmadan sonra İslam’la tanışmış oldum; Bahailiğin ise batıl ve sahte olduğunu öğrendim. Benim İslam’ı kabul etmemin asıl sebebi bu dinin bütünlüğüydü çünkü İslam, takipçileri için en küçük insani ihtiyaçları bile özetlemiştir.

Soru: Başından beri bir Bahai miydin yoksa Müslüman mıydın?
Cevap: Bahai bir ailede doğdum ve bir Bahai olarak doğmuş oldum. Şimdi ise bütün ailem beni kovdu ve terk etti.

Soru: Bahailer, Bahailikten ayrılan kişiye baskı yapıyor mu?
Aşırı derecede, ayrılan kişiyi iade edemezlerse, onu geri almayı planlıyorlar ve ayrılan kişi için çok para ödemeye hazırlar.

Soru: Müslüman olduktan sonra ekonomik kaynağınızı kaybettiniz mi?
Sahte tarikattayken kuaför salonu işletirdim. İslam’a girdikten sonra bütün ailem beni reddetti ve bir gece vakti iki çocuğumu İran’dan çıkardı. Şu anda Allah’tan ve Müslüman kocamdan başka kimsem yok. Ölsem de namusum İslam ve Allah yolunda şehadettir ve bundan gurur duyarım.

Soru: Ekonomik sıkıntıda olursanız tercihiniz değişir mi?
Cevap: En son ve kamil olan bu ilahi dini, hür irade, beden ve ruh sağlığı ile kabul ettim ve bununla gurur duyuyorum. Bütün ailem beni terk etti, maddi olarak çok kötü durumdayız, işsiz yaşıyoruz ve aynı zamanda geçimimizi sağlıyoruz. Hiç bir mali destek görmedik. Ümidimiz önce Allah’ın yardımı sonra da din kardeşlerimizin yardımıdır. Yine de bu şartlara rağmen Müslüman olmaktan gurur duyuyorum.
Soru: Kalbi Müslümanlarla olan ancak baskılardan ve gelecekteki yaşamlarından endişe duyanlara yardım etme konusunda edindiğiniz tecrübeyi göz önünde bulundurarak, ülke yöneticilerinin ve yetkililerinin bu hareketin (İslam’ı kabul edip Müslüman olarak yaşamak) güçlendirilmesindeki rolünü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bir kimse Bahailiği bırakıp mezhebine karşı faaliyet alanına girerse, Bahai kuruluşlarının ve mezhebe bağlı tüm kişilerin olumsuz tepkisiyle karşılaşacak ve bu durum iş veya maddi destek kaybı vb. zararlı etkilere yol açacaktır. Devlet mali destek sağlayabilir, bu tür kişilerin maddi ve manevi kayıplarını tazmin etmelidir, ne yazık ki yöneticilerin ve yetkililerin bu alandaki rolü çok zayıf.

Soru: Yetkililere ne gibi önerileriniz var?
İslami uyanışın tüm Müslüman ülkeleri kapsadığı mevcut şu durumda, yetkililerin İslam’a giren insanlara maddi-manevi destek sağlamak ve o insanların bazı sorunlarını çözmek için bir kurum veya merkez kurmaları gerekmektedir.

Soru: Bahai inancıyla ilgili başka bir tartışmaya girmemize izin verirseniz şunu sormak isteriz: Uzun yıllar Bahai teşkilatında bulundunuz; Bahai teşkilatının amacı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bahai fırkasının ortaya çıkış amacı, İslam’la yüzleşmek ve özellikle Şii mezhebine, imamet ilkesine ve onikici imam Hz.Mehdi’yi (a.f) bekleyiş düşüncesine karşı koymaktır. Bahailer, çocukları yedi yaşına geldiğinde onlardaki içgörü ve düşünceyi ortadan kaldırırlar.

Soru: Bahai inancıyla ilgili başka bir tartışmaya girmemize izin verirseniz şunu sormak isteriz: Uzun yıllar Bahai teşkilatında bulundunuz; Bahai teşkilatının amacı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Cevap: Bahai fırkasının ortaya çıkış amacı, İslam’la yüzleşmek ve özellikle Şii mezhebine, imamet ilkesine ve onikici imam Hz.Mehdi’yi (a.f) bekleyiş düşüncesine karşı koymaktır. Bahailer, çocukları yedi yaşına geldiğinde onlardaki içgörü ve düşünceyi ortadan kaldırırlar. Dünyevi zevkler için boş vaatlerde bulunmak çocuğu iyimserliktirirler ???????

Soru: Bir Bahai, Bahai olmayan birinden nasıl ayırt edilebilir? Onları diğerlerinden ayıran bir özellikleri var mı?
Cevap: Bir Bahai veya bir Bahai evladı, dışarıdan fark edilen bir özelliğe sahip değildir. Ancak, kendi yaşantısında dinsiz, inançsız ve dünyevi zevkler için hiçbir şeyi yapmaktan çekinmeyen ve olağanüstü baskıcı görünüme sahip bir kişidir. On dokuz günde bir çeşitli toplantılar yaparak başkalarını aldatmaya çalışırlar. Her gün yeni bir kişiyi mümkün olabilecek her şekilde Bahailiğe çekmek için mazlum numarası yapmayı öğretirler.

Soru: Bahailer; Sufiler, Sihler veya Hristiyanlar gibi -Müslümanların dışında kalan- diğer gruplarla nasıl başa çıkıyor?
Cevap: Bu sapık fırkanın, Müslümanlar dışındaki diğer fırkalarla güvenli bir ilişkisi bulunmaktadır. Onların amacı sadece Müslümanlardır; aslında Bahailerin hayatları Müslümanların aleyhinedir.

Soru: Bahai mezhebinin geçersizliği size ispatlandıktan sonra siz Bahailikten İslam’a geçtiniz. Henüz aydınlanmamış Bahailere bu mezhebin geçersizliğini nasıl ispat edeceksiniz? Öte yandan, Bahailiğin geçersizliği kendilerine kanıtlanan ancak bunu ifade etmeye cesareti olmayanlara ne gibi önerilerde bulunursunuz?
Cevap: Bahailiği geçersiz kılmak için birçok neden var, fakat bu röportajda hepsini açıklamak için yeterli zaman yok. Ama bu ilâhi düzen için şunu bildirmemiz yeterlidir ki Kurân-i Kerim’de Âl-i İmrân Suresinin 85. ayetinde İslam’dan başka hiçbir dinin kabul edilmeyeceği buyrulur; bu ise ilahi bir emirdir, herkese doğru yolu ve mutluluğu gösterir. Allah, O’nun hizbinde olanların dostu ve yardımcısıdır; mutluluğa ve insanlığa giden yol Allah’a tevekkül ederek bulunabilir.
Bab’dan bu yana fırkanın kuruluşu, oluşumu ve irşadının tarihsel olarak incelenmesi, Bahailiğin reddinde internet sitelerinin kullanılması, İslam düşünürlerinin Bahailiği eleştirmeleri ve geçersizliğini ispatlamaları, mezhepçilik konusunu öğrenme ve Bahai teşkilatıyla karşılaştırılması, yazıları incelemek vb. yöntemler çığır açıcıdır.
Bahailikte aile üyelerinin eğitiminin önemini ne kadar biliyorlar? Aile, Bahailik inancının amaçlarına uygun olduğu sürece önemlidir, aksi takdirde hiçbir değeri yoktur. Mesela, Bahailikten reddedilen birinin üzerinde mutlak sevgisizlik ve kopukluk vurgusu vardır. Reddedilen bir ailenin Bahailikte nasıl değeri olabilir, yani tüm değerler fırkanın niyetlerine, hedeflerine ve politikalarına bağlıdır. Kısacası, Bahailikte eğitimin tamamen amaçlı olduğu söylenebilir. Organizasyonun hedefleri doğrultusunda robotik bir insan ortaya çıkarmak amacıyla eğitim tek taraflıdır.
Soru: Kısaca söyleyecek olursanız; sizce mutluluk nedir?
Dünyada ve ahirette insanın kemâl ve saadetine giden tek doğru yol İslam’dır. Allah Teâla, Al-i İmran Suresi’nde İslam’dan başka bir din seçmememizi emretmiş. Bu emir, belirli bir kişi veya grup için değil, herkes için geçerlidir.
Son olarak, söyleyeceğiniz bir şey varsa lütfen söyleyin? Kuran’dan, Nehcu’l Belağa’tan, Şehit Mutahhari’nin kitaplarından ve Dini Lider’in risalesinden öğrendiğim her şeyi Hamon’a borçluyum. Eşim; mümin ve Allah’tan korkan bir insandır. Onunla yaşamaktan gurur duyuyorum. Hayatımın en kötü şartlarında bile bana öğretmeye devam etti ve bir dağ kadar güçlüydü. Dünyada ve ahirette mutluluğun yolunu bana öğretti; parklarda bir çadırda yan yana yaşadık, ama ümidimiz sadece ve sadece Allah’taydı.